1 Eylül 2012 Cumartesi

Yaz Geçer..

      Bu gün sonbaharın ilk günü. Garip bir veda kokusu var sanki havada. Kapı pencere örtülecek, kapanacağız evlere, sarılacağız kalın kalın kazaklara.. Bunun neresi hüzünlü bilmiyorum. Ama buruk sanki sonbahara girmek. Ablam Pelin bütün yaz emek harcadığı, ilmek ilmek yeşertip neşelendirdiği bahçemizin fotoğraflarını çekerken bunları düşündüm. Ve ben de çekeyim, kalsın burada, karla yağmurla gitmesin istedim. İşte benim eski heykellerimin mezarlığı, Pelin'in kayıp kelimelerinin ev sahibi (biraz daha yeşertse, arasa bulacak eminim), Toprak'ın sağa sola zıplayarak, hayali kahramanlarıyla kapışmalarını gerçekleştirdiği, sıcak yaz gecelerinde arkadaşlarımızla yaptığımız serin, esintili dost sohbetlerinin mekanı bahçemizin küçük, güzel ayrıntıları. ..



         


   


   

   











          Elbette biliyorum, toprak dinlenmeli.. Yorgun ve yaşlı kaplumbağamız (çocuklar o hale getirmiş kabuğunu, getirdik bahçemize, kurtardık ellerinden,  yok, çocukların acımasızlığının  masum olduğunu da biliyorum) kazacak kendine kışı geçireceği çukuru, biriktirecek gelecek yaza enerjisini.. Kiraz, erik  ağaçlarımız (belki bu kez yeni dünya ağacı da) meyve verecek gücü toplayacak.. Biz de biriktireceğiz yeni yazılar, heykeller, bebekler, hayali kahramanlar..
      O halde hoş geldi sonbahar, sefa getirdi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder